ALO-FETVA SORULARINDA ZEKAT
Ramazan ayının son çeyreğine girildiğinde fetva soru
skalası da zekat, fitre, fidyeye doğru bir seyire geçmiş demektir. Aslında
zekat sene boyu yapılabilen ibadetlerden. Ama ülke insanımız daha çok
Ramazan'da olması gerekir gibi algılıyor. Ramazanın senelik takibi
kolaylaştırdığı bir gerçek. Ve tabi Ramazanın yardımlaşma ayı da olması bunda
etkili. İbadetlere ait sevabın Ramazanda arttığı da bu konuyu beslemiş
olabilir. Bu ve benzeri saikler zekatın Ramazan ayında verilmesini belirleyen
nedenleridir diyebiliriz. Durum böyle
olunca Ramazan ayı fetva sorularında rakamsal anlamda zekat hemen hemen oruçla
altbaşı gitmektedir. Nitekim Ramazan ayı soru grafik analizinde bunu
göstermiştim. [1]
Ben burada zekatın bir çok fonksiyonundan çok, ibadet- kul ilişkisini alan ve
veren açısından fetva soruları örnekliğinde ele almak istiyorum.
Burada zekat/ibadetler nasıl öğrenilir şeklinde bir
soru akla gelebilir?
Alo-fetvaya gelen zekat sorularını bütün olarak
değerlendirdiğimizde aileden öğrenmelerin baskın olduğu görülmekte. Nitekim: Babam zekata çok dikkat eder kuruşu kuruşuna
hesap edip verirdi. Ama eşim de hiç böyle bir hiç gayret yok. Anlatıyorum he he
deyip geçiştiriyor. Üsteleyince de ben verdim diyor. İki tane pırlanta gibi
çocuğum var onlara bir şey olacak diye ödüm kopuyor. Bileziklerimi satıp
kocamın zekatını versem olur mu? sorusu tam da söylediğimiz durumu
örneklendirmektedir. İbadet- insan ilişkisinde aileden öğrenmeler her zaman
öncelikli ve kalıcı olmaktadır. Başka sorularda da benzer durumlarla
karşılaşmak çok mümkün: Babam geçen hafta
vefat etti. Biz bu durumla baş etmeye çalışırken birden her ramazan bir şey
verdiğini hatırladık fakat bunun ne olduğunu bilmiyoruz bize hiç söylemezdi.
Siz söyler misiniz Ramazanda parasal anlamda neler verilir?... Bu örnek de
aile eğitiminin bilgi yanında eylem boyutunu açığa çıkarmakta. İbadet diğer bir
ifadeyle dinin davranma biçimi boyutu her zaman bilginin fevkinde ve daha
kalıcıdır. Bilgi öğrenmeyle, eylem hatırlamayla belleklerde yer edinir.
Zekat- hal ilişkisi nedir?
Zekatın bir başka boyutu da insan- ibadet
ilişkisinde hal/lere dairdir. Namaz gibi her hal ve durumda yapılmaz. Şartlar
üzerinden ifa söz konusudur. Bu durum Allah'ın adalet ve merhametiyle içkindir
ve insanın nefsine ve bedenine ibadet üzerinden öğrenmeyi gerçekleştirmesi
anlamına da gelir. Yine bir fetva sorusundan meseleyi: Hocahanım her sene zekatımı veriyordum. Hatta fazla fazla helal hoş
olsun. Ama bu sene çok sıkıntıdayım, değil zekat vermek neredeyse alacak hale
geldim derken sesi titreyen bir beyin sorusuyla örneklendirmek mümkündür...
Hal- ibadet ilişkisi bir açıdan ibadet- insan ilişkisinde sürekliliği
gösterirken, diğer açıdan da tecrübe etme- öğrenmeye prosesiyle Allah- kul
ilişkisini daha üst perdeye taşıma misyonunu sağlar. Bu anlamda her hal bir tecrübe her tecrübe
bir şükür vetiresidir aynı zamanda...
Zekattan kaçışa dair arayışlar
Zekata muhalif zihinleri fetva sorularında görmek mümkündür. Her sene vere vere paramız biter diye
yapılan fikir beyanlarına, Müslümanın zekattan muaf olan maddi birikimin, nisap
miktarı kadar olması gerektiğini söylemek, nisap miktarı az bulunduğundan çok
da anlaşılır olmamaktadır. Hele bazı sorularda karşılaştığımız; zekat alarak
biriktirdiği paranın artık kendisini zekat verecek duruma getirdiği söylendiğinde
bunu kabullenmek hiç de kolay olmamaktadır. Bu anlamda zekat her zaman almayı
değil bilakis, şartlar üzerinden yapılması farklılaşan bir ibadet olduğunu ilka
ederek, insanın sürekli imtihana çekildiği bir ibadettir. Ayrıca hem alanın hem de verenin hal ile
ilişkisini baz aldığından ibadet-insan ilişkisinde kul-Allah boyutunu sürekli
aktifler.
Ayrıca benim
çalışıp çabalayarak kazandığımda neden çalışmayanların hakkı olsun sorusu
da fetva sorularının rutinleri arasındadır. İnsan için zekat vermeyi gerektiği
halin, bizzat çalışmaya dair imkana sahip- işten, eğitim, sağlık ... vs- olmayı
da içerdiğini öğrenmesi ilginç bir karşılaşmadır. Kaldı ki verilen miktarın cüz-iligi
yapılan gereksiz harcamaların çok çok fevkindedir. İnsan sırf abur cuburu
hayatından çıkarsa veya azaltsa zekâtı haydi haydi verir.
Fetva sorularında zekata dair rutin sorular ise
zekat hesaplamalarıdır. Malları, mülkleri, arsaları, nakit veya gayrimenkuller
üzerinden hesaplanması istenen zekata dair sorular, bir anlamda insan ibadet
ilişkisinde ifa edebilmek için sıraya girmek diye de düşünülebilir. Yoksa bu
kadar fazla soru trafiği nasıl anlaşılır. Ayrıca bu duygulanım hem soran hem de
sorulan açısından çift yönlü bir mekanizmayı çalıştırarak moral motivasyona
olumlu katkı sağlar.
Zekatın vergiyle karşılaştırılmasına da sık
rastlanır fetva sorularında. Oysa verginin şartlarıyla zekâtın şartları ve
zekat verilecek yerlerle verginin gittiği yerler farklı olduğu için vergi zekat
olarak kabul edilmez. Bunun yanında birikimlerin değişen yekünleri de zekatı
farklılaştırır. Dolayısıyla rutinden çok action yönü baskın olan bir ibadettir
zekat…
Nevin Meriç
22.6.2016
Yorumlar
Yorum Gönder